Manchester City'nin Taktik Anlayışı

 


Manchester City son yılların en formda ve en yükselişte olan futbol takımlarından sadece bir tanesi. Arap sermayesi kontrolüne geçtikten sonra takım bir çok köklü değişikliğe gitti ve kendisini basamak basamak yükseltti. Fakat bizim için burada önemli olan sermayenin büyüklüğünden ziyade Pep Guardiola'nın büyük başarısı.

Guardiola hiç şüphesiz dünyanın en iyi teknik direktörlerinden bir tanesi. En iyisi demek çok fazla iddialı olacağı için seçimi size bırakıyorum. Guardiola, takımın başına geçtiğinden bu yana sadece savunma oyuncularına (stoper ve bekler) 450 milyon Euro gibi büyük bir para harcadı. Bu kadar büyük paralar olursa en kötü teknik direktörü koy yine başarılı olur diyorsanız yanılıyorsunuz; çünkü Guardiola her şeyi kendisi çizdi, kendisi tasarladı, kendisi başardı.

Pep, defans hattında oyunu çabuk kurmak için tüm stoperlerini kaleciye yakınlaştırıyor ve topu hemen tehlikeli bölgeden çıkartıp atak bölgesine yakınlaştırmaya kilitleniyor. Kısaca Pep, oyunu defanstan kurmayı çok iyi şekilde başarıyor. Bu tür bir taktik anlayışı geliştirmek için iyi bir savunma oyuncusundan ziyade özgüvenli oyunculara ihtiyacınız var. City'nin kalecisi Ederson bu konu için en iyi adamlardan bir tanesi. Oyuncularda en ufak bir özgüven eksikliği olduğu takdirde ayaklarını çok iyi bir şekilde kullanarak takımını bir anda atağa çıkartabiliyor. Pep, ayağı iyi olan kalecilere olan bağımlılığını City'de de devam ettiriyor ve işini kolaylaştırıyor.

Pep orta saha ve forvet oyuncularını çok sakin ve en kullanışlı şekilde yönetiyor. Oyuncuların ayağında top olduğunda ne yaptığını ne kadar önemsiyorsa aynı şekilde ne yapmadığını da önemsiyor. City, ataklarının büyük bir çoğunluğunu kanatları ve kanatlardaki oyuncularının özel yeteneklerini kullanarak yapıyor. Orta sahadan oyun akışını bir anda kanatlara doğru çeviriyor ve bir anlık avantaj elde ediyor. Mahrez gibi yetenekli oyuncular ayaklarına gelen topla birlikte bir adam eksiltiyor, cezasahası içine giriş yapıyor. Burada devreye orta sahalar giriyor. Orta saha oyuncuları ve forvet cezasahası dışındayken üçer kişi olarak cezasahası içine sahte koşular yapıyor ve savunma oyuncularını peşine takıyor. Savunma oyuncularının meşgul olduğunu gören boştaki oyuncular orta alana koşup pası alıyor ve gol vuruşunu yapıyor.


Pep Guardiola'nın evinin bodrum katında küçük ve sade bir oda var. Bu küçük odada kaybettiği maçlardan sonra kendisini kilitleyip, rakip takımın neyi iyi yapıp kendisinin neyi kötü yaptığını analiz eder. Uzun saatler sonucunda odasından çıkar ve tekrardan galibiyetlere odaklanır. Kısaca Pep Guardiola inanılmaz bir istikrar ve zeka ürünüdür. Manchester City'nin başarısı Guardiola'nın başarısı demektir.

Yorumlar